Impact-Site-Verification: 6bc82249-7d8d-4543-b6e0-3af6e675c5eb
Son dönemde, Türkiye’de enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili önemli bir uyarı yapıldı. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, özellikle Marmara Bölgesi’nde görülen Batı Nil virüsü vakalarına dikkat çekti. Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil virüsünün “Culex” türü sivrisineklerle bulaştığını ve bu virüsün İstanbul ve Bursa gibi şehirlerde vakalara neden olduğunu belirtti.
Batı Nil Virüsü Nedir?
Batı Nil virüsü, genellikle kuşlar arasında yayılırken, bu virüsü taşıyan sivrisineklerin insanları ısırmasıyla da bulaşabilir. Türkiye’de ilk olarak 2010 yılında tespit edilen bu virüs, o dönemde ciddi bir salgına yol açmıştır. En son 2019 yılında salgın yapan virüs, özellikle Marmara Bölgesi’nde yeniden ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu virüsün tekrar gündeme gelmesi, özellikle durgun su kaynaklarının bol olduğu bölgelerde sivrisineklerin üreme potansiyelini artırmasıyla ilişkilendirilmiştir.
İstanbul ve Bursa’da Vakalar Artıyor
Prof. Dr. Yavuz’un belirttiği gibi, Batı Nil virüsü özellikle İstanbul ve Bursa’dan bildirilen vakalarla yeniden gündeme gelmiştir. Bu bölgelerdeki baraj gölleri ve durgun su kaynakları, virüsün taşıyıcısı olan sivrisineklerin çoğalmasına elverişli bir ortam yaratmaktadır. Prof. Dr. Yavuz, bu vakaların özellikle yaşlı nüfusta ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin ve ilgili bakanlıkların bu konuda acil önlemler alması gerektiğini vurgulamaktadır.
Kimler Risk Altında?
Batı Nil virüsü, bulaştığı kişilerin çoğunda hafif semptomlarla seyredebilir. Ancak yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için bu virüs, merkezi sinir sistemini etkileyerek menenjite yol açabilir. Prof. Dr. Yavuz, bu virüsün yüzde 80 oranında hafif seyrettiğini, ancak yüzde 20’sinde ateşli hastalığa, yüzde 1-2’sinde ise merkezi sinir sistemine zarar veren ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini belirtmektedir. Özellikle yaşlılarda, bu virüsün ölümcül olabileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır.
otel,banka,tatil,otel kirala, antalya otelleri, hotels,yazlık otel, erken otel fırsatları, yaz tatili otel,erken rezervasyon,tatil,haftalık otel,seyahat,konaklama,ucuz otel,pansiyon,bungalov,otel fiyatları,lüks otel harika oteller 5 yıldız otel konforlu oda otel,otel, trivago,otels,hotel,kredi başvuru banka kredisi kefilsiz kredisi araç kredisi araba kredi kredi kartı başvuru ihtiyaç kredisi düşük faizli kredi akbank finansbank enpara ziraat bankası vakıf bank halkbank yapı kredi bankası ev kredisi başvurusu,iş bankası, albaraka mücehver satın al elmas satın al,denizbank,AKBANK,DENİZBANK,FİNANSBANK QNB, İŞ BANKASI, HALKBANK,VAKIF KATILIM
Önlemler ve Korunma Yolları
Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil virüsünden korunmak için sivrisineklerle mücadeleye önem verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Durgun su kaynakları, sivrisineklerin üreme alanlarıdır ve bu alanların düzenli olarak ilaçlanması veya kurutulması önemlidir. Ayrıca, bireylerin sinek kovucular, cibinlikler ve sineklikler gibi önlemlerle kendilerini korumaları önerilmektedir. Özellikle yazlık alanlarda, havuzların, su bidonlarının ve lastik içlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi, su birikintilerinin oluşmasının engellenmesi hayati öneme sahiptir.
Maymun Çiçeğinden Daha Önemli Bir Sorun
Prof. Dr. Yavuz, şu anda toplumda maymun çiçeği virüsünden daha fazla dikkat edilmesi gereken bir durumun Batı Nil virüsü olduğunu vurgulamaktadır. Maymun çiçeği, halk arasında yaygın olarak konuşulsa da, Batı Nil virüsünün neden olduğu vakaların sayısı ve ciddiyeti giderek artmaktadır. Prof. Dr. Yavuz, bu virüsün zaman zaman pik yaparak vaka sayısında artışlara yol açabileceğini ve bu durumun öngörülemez olduğunu belirtmektedir.
Sonuç Olarak
Türkiye’de Batı Nil virüsü, özellikle Marmara Bölgesi’nde yeniden ortaya çıkmış ve ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Prof. Dr. Yavuz’un uyarıları doğrultusunda, sivrisineklerle mücadele ve kişisel korunma önlemleri konusunda daha dikkatli olunması gerekmektedir. Özellikle yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler için bu virüs, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, toplumun bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.